Farklı renklerin insanlarda farklı duygusal tepkilere yol açtığı söyleniyor. Bu tepkilerin temelinde kültür yatsa da verilen tepkilerin çoğu benzer. Tasarımda renkler, insanların duygularına rehberlik etmek için kullanılıyor. Renkler, daha büyük bir amaç için bilinçli olarak seçiliyor. Şirket, ürün hatta marka hakkında anlatılmak istenen ne ise renklerin etkisinden faydalanılıyor. Bir renk, şirketin sesini tek bir kelime söylemeden dile getirebiliyor.
Aynı sektörde hizmet veren şirketler de çoğu zaman aynı renkte logolara sahipler. Örneğin; İlaç sektöründeki şirketlerin logolarının genellikle mavi olmasının sebebi insan hayatının, sağlığın ciddi konular olması ve sektördeki şirketlerin de hastalara güven vermek istemesinden kaynaklanıyor.
Bu konu bizler için de geçerli. Kıyafetlerimizin rengi, hayatımıza sandığımızdan daha fazla etki ediyor. National Geographic kanalının Emmy (TV’nin Oscar’ı) adayı programı Brain Games’in “Laws of attraction” adlı bölümünde Pensilvanya Üniversitesi psikoloji bölümü öğretim görevlisi Coren Apicella, peş peşe üç farklı renkte gömlekle karşımıza çıkıyor. Her renk için ilk izlenimlerimizi aklımızda tutmamızı istiyor ve açıklıyor; Kıyafetlerin rengi değiştikçe kıyafetleri giyen kişiler hakkındaki algılarımız da değişiyor.
Genelde; Kırmızı dikkat çekici, siyah ciddi ve resmi, mavi yaklaşılabilir ve gerçekçi olarak algılanıyor. Kırmızı giyen kadınları, erkekler daha ilginç, fark edilebilir ve çekici buluyorlar. Siyah, güç ve gizem hislerini uyandırırken mavi de dürüstlüğü, sadakati ve bilgeliği uyandırıyor.
Politikacıların ve iş adamlarının da basın toplantıları veya halkın önüne çıkacakları zamanlar giyim ve renkler konusunda danışmanlık aldığını biliyoruz.
Renklerin gücünden hareketle bir sonraki “büyük” buluşmanızda kırmızı giyebilirsiniz. İş görüşmenizde ya da toplantılarınızda siyah, arkadaş ortamlarında ise mavi renkte kıyafetler giymeyi tercih edebilirsiniz.
Diğer renklerin uyandırdığı duyguları merak ediyorsanız, aşağıdaki tabloyu inceleyebilirsiniz;
