Anneler Günü Özel

Bugün anneler günü. Tüm annelerin anneler günü kutlu olsun!

Ben de bu özel güne ait bir yazı yazmak istedim. Annem Belgin Boydak’ın Prof. Dr. Yeşim Toduk’un  “2023 Lideri” adlı kitabı için verdiği röportajdan esinlenerek ben de blogum için onunla bir röportaj yapmak istedim.

Anne, kısaca okuyucularım için eğitim ve iş yaşamı geçmişinden bahseder misin?

Ankara Koleji’nin ardından Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesini bitirip çalışmaya başladım. Önce satınalma sonra ürün sorumluluğu ardından birçok ürünün yöneticiliği ve satış yönetimi, daha sonra satış pazarlama ve iş birimi yöneticiliği yaptım. Kariyerimin ikinci kısmında ise insan kaynakları ve uluslararası eğitim direktörlüğü var. Ansa, Tek İlaç, Eczacıbaşı, Guerbet, Abbott, Lilly ve Roche  olmak üzere birçok firmada çalıştım. Yaklaşık otuz yıl, kısalı uzunlu süreler çalışılan, yerli yabancı yedi şirket! Dile kolay 🙂

Tecrübe bu olsa gerek… Otuz senelik kurumsal hayat… Nasıl geçti? Yolun başındakilere tavsiyelerin neler?

Çok geliştirici, maddi açıdan da çok konfor getiren bir hayat tabii ki büyük kurumlarda çalışmak.  Nasıl geçti; Çoğunlukla gurur verici, ödüllendirildiğim, tatmin edici. Kimi zamanlar ender de olsa üzen veya isyan ettiren anlar da yaşandı. Çapsızlık, haksızlıklar veya parazit tipler sinirlendirdi.

Dönüp o yıllara baktığımda iyi ki kurumsal hayatta profesyonel olarak çalışmışım diyorum. İnanılmaz öğrendim, öğrenirken eğlendim, dünyayı gezdim. Belki en ilginci ve bulunmazı, bazı yaşamboyu dostlarımı iş hayatında tanıdım. Bu, en büyük kazanç.

Biri, bir konuda tavsiye veriyorsa kendi de uygulayabilmiş olmalı. Ben çalışma arkadaşlarımla gerçekten arkadaş oldum. On saat iş ortamı başka türlü çekilmez. Hep kendim oldum. Bazen bu sebeple kaybettiğimi sandım ama er ya da geç hep gördüm ki ben kazandım. Kalıcı oldum. Kimseye muhtaç olmadım. İşim ve iş sonuçlarım beni korudu, kolladı hep.

Yeni nesil hakkındaki düşüncelerin neler? Onları yönetenlere tavsiyelerin nedir?

Çok yerde, anlattığım dersler sırasında da hep söylüyorum; gelmiş geçmiş en parlak iş gücü. Ben yeni nesilden 1980 sonrası doğan ve iş hayatına karışan kesimi anlıyorum ve onları sahiden beğeniyorum. İçin için de şöyle bir görüşüm var; Onlar bizim dönemin yetiştirdiği çocuklar, o yüzden çok iyiler 🙂

Onların iyi eğitimli ve özenilerek büyütüldüklerini ve hakikaten emek verilerek yetiştirildiklerini düşünüyorum. Dikkat ederseniz; Hepsi spor yapar, dünyayı gezer, en az bir yabancı dile çok iyi hakimdir, çevrecidir, aydınlık ve adaletli bakış açısına sahiptir. İşin mizahına girersem, çoğunun dişi bir vakitler tellenmiş, küçük yaşta yaz okullarında başının çaresine bakmaya zorlanmıştır. Ya tek çocuk ya da iki kardeşten biridir. Ailenin imkanları emrine amadedir. Nisbeten konforlu hayatı vardır ki bundan ötürü gözü toktur. Başkasının hakkına saldırmaz, aksine saygılıdır. Seviyorum onları yani 🙂 Özeti bu.

Onları yönetenlere önerim;

• İşinizde iyi olun, yoksa sizi saymazlar.
• Doğal olun çünkü onların hiçbir gizli ajandası yok, sizi anlayamaz, tanıyamaz, yok sayarlar.
• Onları yakalayın; Ne dinlerler? Ne yerler? Neye gülerler? Onlara katılın ve beraber kutlama yapın. Eğlenirlerse başarılı ve kalıcı oluyorlar, yoksa çeker giderler.

Çalışan annelere tavsiyelerin neler?

Enerji gerek. Kendinize iyi bakın ki, enerjiniz olsun. Plan yapmaya, organize olabilmeye çalışın. Çocuğunuzla beraber olabildiğiniz kısıtlı zamanı kaliteli ve neşeli geçirebilmek, onu sahiden dinleyebilmek için enerji gerek. Vicdan azabı yapar insan bazen, vakit ayıramadım diye, ama onu da yenmek lazım. Kaliteli zaman geçirmeye inanmak ve aslında çalışıyor olmanızın onun iyiliği için olduğuna ikna olmak. Eğer bu gerçek değilse, çalışan anne değil sadece çalışansınız. Gerçekse, mutlaka ödülünü böyle bir röportaj günü alırsınız 🙂

Çok teşekkür ederim, iyi ki benim annemsin!