1990’lara kadar başarının kaynağının salt bilişsel zeka (IQ) olduğu düşünülüyordu. Bilim adamları zekanın da ötesinde, başka bir değişkenin, duygusal zekanın (EQ) başarıda kritik faktör olduğunu buldular. Hatta duygusal zekası yüksek çocuklar yetiştirmekle ilgili yayınlar çıkarttılar.
‘Working with Emotional Intelligence’ kitabının yazarı Daniel Goleman, duygusal zekayı kişinin kendi duygularını ve başkalarıyla olan ilişkisini yönetebilmesi ve bir liderdeki en önemli başarı faktörü olarak tanımlamıştır. Yüksek performanslı yöneticiler ile ortalama performanslı yöneticiler arasındaki farkları tanımlamak için Goleman’ın 40 şirkette yaptığı bir araştırmaya göre, kişisel farkındalık başta olmak üzere duygusal zeka becerileri, IQ ve teknik uzmanlığa göre iki kat daha önemli çıkmış. Başka bir araştırmaya göre, bir yönetim danışmanlığı firmasında yüksek performanslı ortaklar ile ortalama performanslı ortaklar karşılaştırılmış. Yüksek performanslılar, daha yüksek duygusal zeka ve kişisel farkındalık skorlarına sahip çıkmışlar, ve ortalama performans gösterenlere göre şirketin gelirlerine iki kat daha fazla katkı sağladıkları ortaya çıkmış. Aynı zamanda, terfi edilmeleri dört kat daha olası görülmüş.
EQ, IQ’nun aksine önemli ölçüde geliştirilip, yükseltilebilir. ‘Emotional Intelligence 2.0’ kitabı da kişilerin duygusal zekalarını yükseltebilmeleri amacıyla yazılmış. Kitabı aldığınızda dünyanın en çok satan duygusal zeka testi olan ‘Emotional Intelligence Appraisal’ testine de erişim sağlıyorsunuz. Kitabi okumadan önce ve okuduktan sonra bu testi çözerek duygusal zekanızdaki artışı ölçümleyebiliyorsunuz. Bunun için kitap, duygusal zekanın dört bileşenindeki becerileri geliştirebilmeniz için size farklı stratejiler sunuyor.
Duygusal zekanın bileşenleri;
- Kişisel Farkındalık: Kişinin kendi duygularını tanımlayabilmesi, kendi güçlü yanlarını ve limitlerini bilmesi, özgüvenli olması
- Kişisel Denetim: Kişinin duygularını kontrol edebilmesi, güvenilir ve dürüst olması, kendi davranışlarının sonuçlarından sorumlu olması, tüm engellere rağmen iyimser olabilmesi
- Sosyal Farkındalık: Başkalarının nasıl hissettiğini sezmek ve anlamak, başkalarının sorunlarına ilgili olmak, farklılıklardan çeşitlilik yaratabilmek
- İlişki Yönetimi: Başkalarına ilham vermek, iyi iletişim kurmak, anlaşmazlık anlarında yapıcı çözümler bulmak, değişime uyum sağlamak ve değişimi yönetebilmek, işbirliği yapabilmek, grup sinerjisi yaratabilmek
Bu konuda bana ilham veren lider, derin dinleme becerisine sahip, halkı ile empati kurabilen, önderlik ettiği kişileri anlayan ve onlarla etkileşimine önem veren Mustafa Kemal Atatürk’tür. Onu bir kez daha saygı ve özlemle anıyoruz.