Bu hafta gittiğim, keyifle izlediğim bir komedi oldu The Intern. Başrollerde Robert De Niro ve Anne Hathaway var. Her ikisi de çok sevdiğim, ayrı ayrı filmlerini takip ettiğim oyuncular. Onları birlikte bir komedide izlemek çok keyifliydi. Oyuncuların birbiriyle olan uyumu, oyunculukları üstüne filmin konusu da eklenince içimden “bir sonraki yazım” dedim.

intern

Kısaca filmi özetleyerek başlayayım;

Başarılı bir şirketin sahibi olan Jules Ostin (Anne Hathaway), çalışanlarından birinin tavsiyesiyle yeni bir stajyer programı başlatır. 70 yaşındaki  Ben Whittaker (Robert De Niro) 65 yaş ve üstü kişilere yönelik olan bu deneysel programa ilk başlayan kişilerden olur. Whittaker ile Ostin arasında zamanla iş ilişkisi sağlam bir dostluğa dönüşür.

Film pek çok açıdan günümüz kurumsal hayatını başarıyla yansıtmış.

Nesil Farklılıkları

Film , Ben’in çektiği video formatındaki özgeçmiş ile başlıyor. (Siz hala selVi çekmediyseniz; tıklayın.) Pek çok teknolojik terime yabancı olan Ben, emeklilik hayatından işe çabuk adepte oluyor. Kendinden yaşça çok daha genç olan iş arkadaşları, onu zamanla idol olarak görmeye başlıyor. Kadın-erkek ilişkilerinden, giyim tüyolarına dek pek çok konuda onun fikrini alıyorlar.

Farklı formattaki CV’lerden ben de “CV’ler Renklendi!” başlıklı yazımda bahsetmiştim.

Tersine Mentorluk ve Mentorluk

Genç iş arkadaşlarından biri, Ben’e MacBook kullanımı hakkında yol gösteriyor, Ben de ona giyim kuşam konusunda tavsiyeler veriyor.

Jules, Ben’e Facebook konusunda yardımcı olurken, Ben de Jules’a iş ortaklıklarından aile yaşantısına dek pek çok konuda mentorluk yapıyor.

Bu konuların filmde işlenmiş olması, beni çok mutlu etti. Özellikle Ben’in Facebook profilini oluştururken Jules’un Ben’e “İlham aldığın kişiler?” sorusana Ben’in “Jules Ostin” demesi çok etkileyiciydi. Birinin kendinen 40 yaş daha genç birinden ilham alması ve bunu hem kendine hem de o kişiye itiraf edebilmesi… Umarım kurumsal hayattaki yöneticiler de Robert De Niro’nun oynadığı karakterden kendilerine bir şeyler katabilir.

Tersine mentorluk hakkında yazdığım diğer yazılar;

Kurumsal Hayattan 5 “Tersine Mentorluk” Hikayesi

‘Ben Nesli’ni Tavlamak

Ortayaşın Yeni Kokteyli

Çalışan Anneler ve “Ev Kocaları”

Jules, kısa sürede başarılı bir şirket kurmayı başarmış genç bir girişimcidir. Aynı zamanda evlidir ve bir kızı vardır. Yatırımcıları ona CEO rolünü daha deneyimli bir yöneticiye devretmesini tavsiye ederler. Jules, sırf kadın olduğu için yatırımcılarının böyle bir talebi olduğuna inanır. Yemek yemeden ve uykusuz çalışan, zaman kaybetmemek için ofis içinde bisiklete binen, ailesine zaman ayıramayan Jules zamanla bu fikri kabul eder ve CEO arayışına başlar.

Günümüzde bazı kadınlar, kocalarından daha fazla kazanmaya başladı ve “ev koca”larının sayısı arttı. “Erkek çalışır, kadın evde oturur” kalıbı da böylece kırılıyor. Jules’un eşi Matt de karısının kariyeri için kendi kariyerini feda etmiş bir “ev kocası”.

 

2 thoughts on “Tersine Mentorluk Sinema’da: The Intern

Leave a Reply