Bu sene üç tiyatro oyununa gittim. Bunlardan ikisi, yazıma konu olan tek kişilik oyunlardı.

Tek kişilik oyunlar konusunda önyargılı olunabilir. Ben de acaba sıkılır mıyım diye düşünürdüm. Bu düşüncemi değiştiren oyun Sumru Yavrucuk’un oynadığı “Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi” oyunu olmuştu. O oyundan sonra, tek kişilik oyunlara bakışım değişti. Hatta ilgim çok arttı diyebilirim. Tek bir oyuncunun, sahnede farklı karakterlere bürünmesini, hepsini ayrı ayrı yaşatabilmesini görmek çok keyifli bir deneyim.

Size iş hayatı ile ilintili bulduğum için anlatmak istediğim oyunlardan ilki, İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun Şubat ayında Beyoğlu Küçük Sahne’de oynayan “İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı”. 2011 ekonomik krizinde askerden dönmüş, iş bulmaya çalışan bir gencin başından geçenleri anlatan oyun, sahiden güldürürken düşündüren nitelikte. Bir yandan iş başvuru süreçlerini aşmaya çalışmak, diğer yandan, eşe dosta, aileye karşı işsiz konumda olmak, yine de sağlıklı ve umutlu bir birey olarak kalabilmek hepimizin aşina olduğu ya da olacağı bir gerçek. Bundan dolayı, oyuna gelen herkesin gülebilmesi ve kendinden birşeyler bulabilmesi açısından oyunu samimi buldum. Berkay Tulumbacı’nın oyunun başından sonundaki selamına kadar seyirci ile olan etkileşimi ve karikatürler de gerçekten çok iyiydi. Oyuna o günlerde çalışmakta olduğum İK ekibi ile birlikte gitmiştik, onlarca kişinin iş görüşmesini gerçekleştirmiş kişiler olarak biz de mülakat sahnelerinde çok eğlendik 🙂 (İK’da çalışırken “İbretlik Mülakatlar” başlıklı bir yazı yazmıştım.)

ikinciderecedenissizlikyanigi
İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı

İkinci oyun ise Dot’un Nisan ayında Kanyon’da oynayan “Bunu Ben De Yaparım” . Orijinal adıyla ‘Nipplejesus’, 1.83 boyunda 85 kilo olan Dave’in (bodyguard) kişisel koruma görevini bırakıp, bir sanat galerisinde bekçilik yapmasını ve orada yaşadıklarını anlatıyor. Dave, aslında hayatta ne yapmak istediğini bilmeyen, bunun üzerine de fazla düşünmeyen, 38 yaşında evli ve iki çocuklu bir adam. Dave’i canlandıran İbrahim Selim, rolünde Dave’in hayat mücadelesinden, insani çelişkilerine, eşi ile olan ilişkisinden sıradan bir insanın güncel sanata bakışına değiniyor. Bu oyun sonrası iş bir araç mı amaç mı diye de düşünmemek elde değil.

bunubendeyaparim
Bunu Ben De Yaparım

İki oyun da iyi birer kara mizah örneği, hem eğlenceli hem de iç burkan yanları var. İki oyun farklı dönemlerde geçiyor, biri yerli diğeri yabancı ama verdikleri bazı mesajlar ortak. Tarih kendini tekrarlıyor, insanlar farklı dönemlerde benzer süreçlerden geçiyor, benzer kaygıları yaşıyor. İzlemenizi öneririm 🙂

Leave a Reply