“Kurumsal Yogada 5 Güç Duruşu” başlıklı yazımda, beden dilimizin hem başkalarının bizim hakkımızdaki düşüncelerini, hem de kendi hakkımızdaki düşüncülerimizi etkilediğini aktarmıştım. Bu yazımda bu konuyu bir adım daha öteye taşımak istedim.
Bir kişinin yorgun, heyecanlı, üzgün ya da sevinçli olduğu, o kişinin ses tonundan, duruşundan ve mimiklerinden anlaşılabilir. Bilim adamları buradan yola çıkarak beden dilini okuyan cihazlar üzerinde çalışmaya başlamış. Kanada’daki Queen’s Üniversitesi’ndeki Biomotion Lab, biyoloji ve psikolojiyi birleştirerek görsel algılama ve sosyal tanınma üzerine araştırmalar yapıyor. Araştırmalarına göre, vücuttaki belli noktaların hareketlerine göre kişinin kadın/erkek, zayıf/kilolu, mutlu/üzgün, rahat/heyecanlı olduklarını anlamak mümkün. Cambridge Üniversitesi’nde yapılan çalışmalarda da bilgisayarın sensörlerle insanın duygu durumunu anlamasında yüzde 70’in üzerinde başarı sağlanmış. Mini deney için tıklayın.
Bu da demek oluyor ki, beden dilini okumak artık sadece insanlara özgü bir beceri olmaktan çıkıyor. Beden dili yazılımcılar tarafından cihazların anlayacağı dilde kodlanabiliyor. Hal böyleyken, ileride belki de sıradan bir içecek otomatının bile yapabileceğini bizler şimdiden niye yapmayalım? Niye halden anlamaya başlamayalım?
Halden anlamamız için karşımızdaki insanı konuşurken dinlemek çok önemli. Çevremdeki insanlara bakınca dinlemekten çok kendisinin konuştuğunu, karşısındaki kişiyiyi değil kendisini önemsediğini görüyorum. Herkes bunu yapınca iletişim olmuyor ne yazık ki, iletişim olmayınca da kimse kimsenin halinden anlamıyor. Güzel bir yazı..